Erden Timur: ‘Bir taraf başından beri kollanıyor’

Galatasaray Sportif A.Ş. Başkan Vekili Erden Timur, Fenerbahçe derbisinin ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un stadyuma gelmesi hakkında konuştu.

Erden Timur’un açıklamaları şu şekilde:

“Korumakla yükümlü olduğunuz insanları değil de silahla gelen insanları koruyorsunuz… Bundan sonra herkes 100 silahlı adam tutup böyle bir şey mi yapsın? Ne olacak çatışma mı çıksın? Bunlar işleri nerelere götürür!”

“BİR TARAF BAŞINDAN BERİ KOLLANIYOR”

“Asıl güvenliği sağlama emniyetin. Aksine yer açılarak, görüntülerde var, hiçbir şey yapılmayarak, psikolojik davranış özetidir, telefonla konuşup arkasını dönerek. Kamerada var. Meydan bırakılmıştır. İlaveten, bizim arkadaşlarımız, emniyetteki görevliler tarafından tutulmuştur. Bir tarafın başından beri kayrılması, işi bu noktaya getirmiştir maalesef!”

“NE YAPALIM, HUKUKUN DIŞINA MI ÇIKALIM?”

“Adalet olmadığında insanlar, camialarının gücüyle, ki çok büyük güce sahip camiayız, kaygılandırılarak, hatalar yaptırıldıkça, TFF eyyama göre karar verince böyle olur. Adaletin olmadığı yerde ot bitmez. Açıkça söyledim orada. Ali Koç onu söylüyor, Trabzon’la ilgili olmaması gereken bizim oyuncuların ceza alması… Trabzonspor o zaman, hatasını kabul edip en yüksek ceza verilsin bize demişti. Ben konuştuğu zaman. Bir camia hata yaptığını kabul ediyorsa, sen hala hatasını kabul etmiş insana ‘Sen şöylesin’ diyorsun. Maalesef bizim ülkede bu işe yarıyor. Düşmüşe ne kadar vurursan kahraman oluyorsun. Güçlüden de hep iki adım öte duruyorsun. Adam hatasını kabul etmişse bunların kesinlikle kabul etmemesi lazım dersin, bir cümleyi geçmedim, o da manipülasyon, kısa geçtim. Yerdeki insana o kadar vurulunca hukuk kuralından bahsettim. Ne yapalım, insanlar istemiyor diye hukukun dışına mı çıkalım. Biz de yapmış olsak bize de en çok ceza verilmesi gerekir dedim.”

“PLANLI OLMAMASI İMKANSIZ”

“Dün akşam olanların planlı olmaması imkansız! Planlı ve bize açıkça kast var! Amaçları bizi devletimizin polisiyle karşı karşıya getirmekti!”

“DEVLETİN POLİSİNE EL Mİ KALDIRALIM?”

“Aslında her soru, yapılacak olanın bir aydınlatılmasıdır. Şöyle söyleyeyim; evet işte orada Eray Bey var, üç tane güvenlik var, herkes çıkmış. Polis var 200 tane, belki daha fazla, aşağı yukarı. Bu şu gibi, dükkanınıza gelip bir şey yapıyor, örneğin kamu düzenine aykırı bir şey yapılıyor, 10 tane de polis var, ya niye önlem almadın deniyor. Olayın sonralarında bir görüntü var, sizlerin çektiği, orada kadın polislerimiz var, onlar onları koruyor, bizim arkadaşlar öfkeli, ben de aman aman diye araya giriyorum. Polisle biz çatıştırılmaya çalışılıyoruz. Olay bu. Gelsin herkes yerine koysun, orada bulunan herkesin. İki şık var, devletin polisine ya el kaldıracaksın, çünkü onlar onları koruyor, 70-80 kişi var, polis var, polis ‘Önlemi alacağız’ diye söylüyor.”

“TUTANAK TUTULMADI”

“İki tane şık var. Devletin polisiyle karşı karşıya geleceksin, böyle bir şey olabilir mi, bırakın Galatasaray’ı kimse için olamaz. Devletin polisi devleti temsil ediyor, hiçbir şekilde söz konusu olamaz. Ondan sonraki olay da oraya gitmesin o şey oluştu. Her zaman stadyumlardan 1-1.5 saat sonra kimse kalmaz. İşin doğası gereği bu. Gece evinize birisi giriyor, niye uyanık değilsiniz, abi gece uyunur. Önceden niye olmadı, o işin önlemi vardı, güvenlik vardı. Planlanana aşamada stadyumda polis kaldığı için onların önlem almasını beklersiniz. Bundan sonra 100 tane silahlı adam koyup, bu mu olsaydı. Başka çaresi varsa deyin çaresi şu deyin, tek çaresi devletin emniyeti sağlaması gereken, memur arkadaşlara bir şey demiyorum emir kulu, ama burada onların başında olan insanların, şunu da ilave edeyim kasıtı gösterrmek için, bir sürü olay oldu, tehdit, hakaret, darp, linç girişimi var. Bir kişi orada polis tutanak tutmadı.”

“ALİ KOÇ ÖNCEDEN GARANTİ Mİ ALDI?”

“Polis görevlilerin amacı, bırakın engel olmayı, bizimkilere engel oldular, devletin polisinin görevi gördüğü şahit olduğu olayla ilgili tutanak tutmak, bu kanun. Kimse tutmadı. Böyle kasıtlı, planlı olmaması imkansız. Böyle planlı olaya karşı yapabileceğin tek şey, polisle karşı karşıya gelmek. Bunu hiç kimse hiç kimseden beklemesin. Gerekli suç duyurularında bulunduk. Görevini ihmal edenlerle ilgili de kesinlikle. Hiçbir şey bilmeyerek bir yargıya varılması hiç doğru değil. Neden bu olaylar, orada insanlar çoğunluktayken yapılmıyor, sebebi belli. Polise rağmen gelinir mi? Bir yere 200 polis var, girileceğine dair yüksek derecede almamışsanız cesaret eder misiniz böyle bir şeye. Seçim öncesi Ali Koç’un veya seçime girecek kimsenin şöyle bir sahneyle karşılaşabileceğini göze almayı düşünür müsünüz? Polisler durduruyor, ittiriliyor, giremiyorlar. Bu başarısızlığı yaşamak, bu riski alır mı? Kesinlikle bence almaz. Önceden bu işin garantisi mi alındı? Sizi koruması gereken polis, acaba öyle mi? Aydınlatılması gereken şeyler. Galatasaraylı olarak değil her vatandaşın sorması gereken şeyler.”

“POLİSLE, TRAFİĞİ DURDURARAK…”

“Buradaki temel nokta, trafik durdurularak, polis eskortuyla gelmeyi tanımak lazım, yüzlerce araba durdurularak polisle içeri giriliyor. Ondan sonra orada emniyet görevlisi arkadaşlarımız var, memurlar emirle hareket ediyor. Bireysel olarak hiçbir şey yok ama emniyet görevlileri, normalde stadyumlar şöyledir. Güvenliğin amacı oyuncuları, hocaları onları korumak. Oyuncular gittikten sonra normal güvenlikten 1 kişi var, Okan Hoca orada olduğu için. Stadyumdaki diğer güvenlik de gidiyor. Polis oradaki en üst görevlisi olan, spor şube müdür de dediği şey yöneticilerimize, biz şeyi sağlayacağız. Asıl güvenliği sağlama emniyetin. Aksine yer açılarak, görüntülerde var, hiçbir şey yapılmayarak, psikolojik davranış özetidir, telefonla konuşup arkasını dönerek. Kamerada var. Meydan bırakılmıştır. İlaveten, bizim arkadaşlarımız, emniyetteki görevliler tarafından tutulmuştur. Bir tarafın güvenliğini sağlıyorsunuz. Korumakla yükümlü olduğunuz kişileri değil silahlı adamlarla geleni koruyorsunuz. Buradaki olay, kamu güvenliği.”

“20’DEN FAZLA HAKARET ETTİ”

“Düşününce bir mana bulamıyorum. Çünkü gerçekten hepimizin hatası oluyor. İnsan hatasız olması mümkün değil. Camiaların gerilmemesiyle gerçekten çok çaba sarf ediyoruz. 2 sene önce söylediğim bir şey sürekli konuşuluyor, söyleten de burada. Onu da anlatmaya çalışıyorum. İnsan söyleyecek, 15-20 defa özür dileyecek, söylediğinin hükmü kalmazdı. Caydırıcılığı da kalmaz. Ondan sonra da hiçbir şey yapmadım gerginliği artırmak için. Karşı tarafı tehdit, hakaret edecek. 20’den fazla kez hakaret edildi. Başkanım ve yönetim kurulundaki abilerim de şahittir, birisi birisine bir şey yaparsa hesabını veremeyiz. İki tane 18 yaşındaki çocuk birbirini bıçaklasa, bundan haberimiz olur mu, olmaz. Biz bir açıklama yaparsak risk artmıyor mu? Vicdanen kesin sorumlusun. O hassasiyeti gösteriyorsun.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir