Fer ruhumuza iyi geldi

Posted by

Geçen hafta İstanbul Modern’in restoranı Restoran Modern’deki yaz partisinde kültür-sanat dünyasından isimler de gazeteciler de aynı şeyi konuşuyordu: Uzun zamandır bu kadar sevdiğimiz ismi bir arada görmedik.

Evet, hiç şüphesiz bunda ev sahibinin Cansu Çamlıbel olması etkiliydi.

Cansu’nun Göktuğ Özdemir ve Salih Çeçen ile birlikte kurduğu Fer bir fikir, deneyim ve etkileşim platformu.

Feriye’den İstanbul Modern’e, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki Madera’ya farklı mekânlarda farklı etkinliklerle karşımıza çıkıyorlar.

Neo Skola’dan İstanbul Tour Studio’ya farklı kurumlarla iş birlikleri de yapıyorlar.

Daha önce Madera’da Neo Skola ile birlikte düzenledikleri Umami Öğrenmeler yemeğine katılmış ve “Şarabın Doğduğu Coğrafyada Yaşadığının Ne Kadar Farkındasın?” konusunu Levon Bağış ve Prof. Dr. Zafer Yenal’den dinlemiştim.

İstanbul Modern’deki Fer yaz partisinde ise Fer’in ilk günlerinden beri içinde olan Zeynep Atakan ve Loonybinsblog ile tanıdığımız Binnaz Saktanber yaz filmleri üzerine harika bir pop quiz yaptılar.

Daha sonra ise DJ Yakuza’nın müziğiyle geceye devam edildi.

Aynı zamanda Restoran Modern’in 1. yılının da kutlandığı gecede en güzel şey elbette sevdiklerimizi görmek ve gerçekten çalışan üreten ilham veren birçok yaratıcı isimle sohbet etmekti.

Sadece sosyal medyada paylaşılmak üzere fotoğraf ve video çekilen davetlerden sonra İstanbul Modern’deki bu harika gece ruhumuzu besledi.

Hatırlatalım, İstanbul Modern’de bu hafta Olafur Eliasson’un Türkiye’deki ilk sergisi açılıyor.

‘Olafur Eliasson: Senin beklenmedik karşılaşman’ başlıklı sergi 7 Haziran’da başlıyor, 9 Şubat 2025’e kadar devam edecek.

Baksı Kadın Eğitim Merkezi için önemli adım

Hiç unutmuyorum, 2018’de Aslıhan Lodi sayesinde Hüsamettin Koçan ve Baksı Kültür Sanat Vakfı ile Sultanahmet’te bir araya gelişimizi.

“GED (Yüksek yer, tepe anlamında): Baksı’da 10 Yıl” kitabını da o zaman görmüştük.

Kitabın tasarımı için “Çok dişi değil mi?” demişti Hüsamettin Koçan.

Hemen ardından da eklemişti, “Bizim yönetimin tamamı kadın. Kadın doğuruyor, bakıyor, büyütüyor, bekliyor. Her zaman sahip çıkan kadın oluyor. Biz de kadınlar için daha çok çalışacağız.”

Gerçekten de vakfın başında hayalini birlikte gerçekleştirdiği eşi Oya Koçan var, yönetimde ise Rana Erkan Tabanca’dan Esra Ekmekçi’ye tanıdık isimler dikkat çekiyor.
Hüsamettin Koçan, o zaman yeni projeyi de heyecanla anlatmıştı: Bayburt’ta bir kadın istihdam merkezi açacaklarını.

Amaç doğal boya, el işi atölyeleriyle kadının istihdama katılmasını sağlamak ve yöredeki kadınların üretimini uluslararası pazara açmak.

Bu merkezin tasarımı Tabanlıoğlu Mimarlık’a ait.

Hatta daha sonra bu proje Tabanlıoğlu Mimarlık’a Cannes’da MIPIM’de bir ödül de kazandırdı.

Aradan tam 6 yıl geçti ve beklenmedik birçok olumlu olumsuz gelişme yaşandı.

Şimdi ise sevindirici haber, Baksı Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi’nin temeli sonunda dün atıldı.

Baksı Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi’nin logosu, daha önce Eskişehir’deki Kengo Kuma imzalı müze OMM’un harika logosuna da imza atan Emine Tusavul tarafından tasarlandı.

Bayburt’un geleneksel el dokuma kumaşı Ehram desenlerinden alınan ilhamla.

Kullanılan desenin adı: Hanım Eli.

Logo, kadınlara, emeklerine ve el işçiliğine saygı sembolü niteliğinde.

Bayburt’ta yaşamış Hüsame Köklü tarafından bağışlanan arsa ile başlayan ve Anadolu kadınını güçlendirmeyi amaçlayan bu önemli girişim ile, kadının Anadolu’ya, çağdaş tasarıma, geleneksel zanaata, istihdama, sosyal ve kültürel yaşama etkili biçimde katılımını sağlamak amacıyla kurulacak Kadın Eğitim Merkezi daha çok destek hak ediyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir